SEÇİM TEMENNİLERİM (*)

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

Biz, "ilâhî ente maksûdî ve rıdâke matlîbî" diyoruz; gayemiz ilme, irfana, marifetullah ve mahabettullaha ermek, Allah'ın sevdiği ve razı olduğu kullar olmaktır. Bu çok asîl, çok mübarek ve çok yüksek bir gayedir; onun için şu bizim tasavvuf yolumuz en doğru, en güzel, en sağlam, en mükemmel yol olup, dünya üzerinde eşi, emsali, dengi, menendi yoktur (Elhamdü lillahi alâ niamihi'z-zâhireti ve'l-bâtina, hamden kesîran tayyiben mübareken fîh)

Tabiî, gâye, kulların, halkın gözüne girmek, oy toplamak, menfaat celbetmek, makam kazanmak, zengin olmak... olmadığı için, her konuda dobra dobra konuşmağa; hakkı, hayrı ve doğruyu söylemeğe ve işlemeğe çalışıyoruz. Onun için biz kimseye kötülük etmemek, kimseyi incitmemek ve üzmemek istediğimiz halde, otomatik olarak birçok hasmımız ve düşmanımız da oluyor, oluşuyor. Ne yapmalı, buna da katlanacağız; kınayanın kınamasından korkmayacağız; düşmanın şamatasından yılmayacağız; hak yoldan dönmeyeceğiz..

Elhamdü lillah şehitlerin torunuyuz, şu dinin ve şu mübarek diyarların hâdimi ve sahibiyiz, sakın kimse bize akıl öğretmeğe, zincir vurmağa, dur demeğe, ukalâlık etmeğe kalkışmasın... Çünkü sözümüz var, görevimiz var, sorumluluk duygumuz, hesap ve cehennem korkumuz, ahiret endişemiz, cennet şevkimiz ve neş'emiz var.

Şu memleketimizde zaman zaman seçimler oluyor; halka, millete hizmet için işlerin başlarına bazı insanlar geçiyor, yıllarca icraat yapıyor. Bunları değerlendirmek, hesaba çekmek, suiistimalleri cezalandırmak, iyi niyet ve emekleri mükâfatlandırmak bizim hakkımız ve görevimiz. Bu görevi mutlaka yapmalıyız.

Ülkede demokratik bir seçim ve yönetim sistemi kurulmağa çalışılmış; sözde halkın ve ekseriyetin istediği olacak, azınlıkta kalan mağlubiyeti sîneye çekecek, kenarda kalacak... Ama fiiliyatta hiç böyle olmuyor. Alavere ve dalavere ile azınlık ve halktan kopuk, niyeti bozuk insanlar iş başına geliyor, çok kötü işler yapıyor, çalıp çırpıyor, koca karnını ve dipsiz kesesini haramla dolduruyor, sonra da seçim zamanı "Ben laikim, kemalistim, ben rejimin garantisi ve bekçisiyim, zinde ve gizli kuvvetler benim ardımda" diye halka aba altından sopa gösteriyor.

Halk bunu anlamıyor, bilmiyor mu? Biliyor, anlıyor ama bir kısmı kendine ayrılmış haram menfaatler sebebiyle onların yanında yer alıyor, zulme destek oluyor; diğer kısmı da birlik ve beraberlik kurarak, söz ve yetkiyi ele almayı beceremiyor, çeşitli oyunlarla parçalanıp, bölünüyor; sonra da yıllar boyu eziliyor, hdrlanıyor, dışlanıyor, "vatan haini" muamelesine tabi tutuluyor.

Bıktık bu tekrar tekrar oynanan bayat oyunlardan!

Bu seçimler çok mühim, mahallî seçimler olduğu için adayları daha iyi tanıma imkanı var. Halkımızın şunları mutlaka iyi düşünmesi ve yapması lâzım:

1. Seçimlere muhakkak katılmalı; boykot etmek, küsmek, darılmak, asla uygun değil; aksine son derece veballi.

2. Behemehal namuslu, vatansever, dürüst, ahlâklı, temiz mazili, hizmete aşık, hakkı ve halkı seven, fedakar ve vafakâr adaylar seçmeğe çalışmalı; yolsuzluk yapacak, rüşvet alacak, kalbi kafası niyeti bozuk, mâzîsi sabıkalı ve kirli insanlara rey vermemeli. Aksi taktirde onların yapacağı tüm fesat ve günahların sorumluluğu onları seçenlere de gelir. Hepsi dünyada ve âhirette büyük cezalar görürler.

3. Kimi seçeceği konusunda, mutlaka gönlü ve zihni aydın, nurlu ve hayırlı, âlim ve fâzıl, kâmil ve tecrübeli kimselerle istişare yapmalı, yanılma payını asgariye indirmeğe, vebalden kurtulmağa, istişarenin bereket ve sevabından faydalanmağa çalışmalı!

4. Asla, futbol takımı tutar gibi, gözü kapalı, parti sevgi ve taassubuna kapılarak rey vermemeli, mutlaka memlekete faydalı olacak dürüst ve yetenekli insan seçme prensibini öne almalı!

5. Reyleri bölüp, ters ve kötü sonuçlar çıkmasına sebep olmamak için, seçim öncesi sondaj ve tahminleri çok titiz yapmalı, gerekirse (yâni tuttuğu iyi aday ekseriyeti alamayacak gibi ise) en yakın diğer iyi adayı desteklemeli, bu iki adayın seçimle işbirliği yapmasını sağlayacak teklif ve teşebbüsler geliştirmeli; seçim sonrasında koalisyon arayışları içerisine girmektense bu koalisyonu seçim evvelinde tahakkuk ettirmeğe çalışmalı. Bu konuda parti mensuplarına da ısrar ve şiddetli nasihat etmeli.

6. Partiler ve adaylar da, taassup içinde olmamalı, memleketin selâmeti ve halkın saadetini kendi rey hesaplarından önde tutup, gerekli işbirliği ve ittifakları yapmakta ihmal ve inat, tehevvür ve tekâsül göstermemeli; Çünkü gerçekte en büyük suç ve vebal onlardan olacaktır.

Bizden nasihat sizden icraat!

Allah-u Teàlâ bu seçimleri ülkemiz ve ülkümüz, halkımız ve çocuklarımız, istiklâlimiz ve istikbalimiz için hayırlı eylesin! İşlerin başına ehil, dürüst, idealist, fâzıl ve kâmil kişiler gelsin de milletimiz mes'ud ve bahtiyar olsun, âmîn bi-hürmeti Seyyidi'l-murselîn salla'llahu aleyhi ve âlihî ecmain!

(*) Kadın ve Aile Dergisi, Mart 1994.

Dervişân