GÜNCEL MESELELER

Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan Rh.A



Soru:  
Rabıta-i mürşid yaparken mürşid Allah ile kulu arasına girmiyor mu?


Cevap:
  Olmuyor. Ne demek Allah ile kul arasına girmek; nerden çıkmış? İlgisi yok!..

İnsan namaza duracağı zaman, "Allahu ekber" derken Kâbe'yi karşısında hayal edecek. Kâbe'ye doğru dönüyor ya... Tasavvur edecek: Mültezem şurada, Hacer-i Esved şurada, Hatîm şurasında, Makàm-ı İbrâhim şurada... Bu Allah'la kulun arasına Kâbe'nin girmesi midir?.. Değil... Böyle bir şey tasavvur edebilir.

İnsan askerdeyken gözünü kapattı, annesini babasını düşündü. "Ah evim, barkım, annem, babam..." diye hayal etti. Bu Allah'la kulu arasına girmek değildir, onunla bir ilgisi yoktur.

Şimdi biz karşı karşıya konuşuyoruz. Mürid de tesbih çekerken şeyhimle beraber çekiyoruz diye düşünüyor; ne var yâni?..

Allah mekândan münezzehtir. Öyle aradan, aralıktan filân da münezzehtir. Araya girmek diye bir şey bahis konusu değildir.

(Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan, Güncel Meseleler - 2)

 


 

Soru:  İskender Paşa hakkında bilgi verebilir misiniz?

Cevap: İskender Paşa, Fatih'in oğlu II. Bayezid'in en sadık vezirlerindendir. İtimadlı veziri, komutanı olduğu için, kendisi İstanbul dışına gittiği zaman, bu zâta emanet edermiş şehrin yönetimini... Demek ki, has, halis, güvenilen itimadlı bir kimse imiş. Trabzon'da da bu tarihlere yakın bir İskender Paşa Camii var... Belki Trabzona da gitmiş, oralara da böyle camiler filân yaptırmış.

Muhtelif yerlere hayrat ü hasenâtı olan itimadlı mübarek bir zât ki, asırlar geçtikten sonra Hocamız (Mehmed Zâhid Kotku) gibi bir zât, caminin cemaati kesilmişken, kurşunları çalınmağa, sökülmeğe başlamışken buraya (İskender Paşa Camii'ne) imam tayin oluyor; ondan sonra, o mübârek zâtın nice nice defalar duasına mazhar oluyor. Camisi genişliyor, büyüyor, canlanıyor, İstanbul'un en faal camilerinden birisi haline geliyor; nice nice hayırlar, ibadetler, taatler yapılıyor. Bunlar da bu zâtın bir mânevî mazhariyeti olduğunu gösteriyor.

Hocamız nereye gitse, orada hatm-i hâcegânı yaptıktan sonra dua ederken, sâdât ve meşâyihimizin adını zikrederdi, arkasından İskender Paşa'ya da dua ederdi. Yâni, Ankara'da da olsa, Konya'da da olsa bu İskender Paşa'yı unutmazdı. Ben de imrenirdim bu adama...

(Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan, Güncel Meseleler - 2)

 


Ana Sayfa  |  © Dervişân  |  Tavsiye Et